28 Aralık 2012 Cuma

Ne bileyim ben..

Yani böyle.. bazen bir şey hissedersin. Gerçek sanırsın, o duyguya kanarsın. Yada böyle.. arkadaşlarınla gülersin, mutlusun sanırsın. Hani şarkıda da diyor ya.. "Yalan, kim ne dediyse, ne duyduysan yalan."diye. Biz diyoruz, biz duyuyoruz. Kendi kendimize yalan söylüyoruz. İyiyim diyoruz, belki iyiyiz ama mutlu değiliz. Şarkıda da diyorya, "Bilirsen unutamazsın." biz bildiklerimizden dolayı mutlu olmaıyoruz, daha doğrusu unutamadıklarımızdan dolayı. Şarkı bize daha çok gerçekleri söylüyor.. ama biz duyarken dinlemek istemiyoruz. O kadar çok şarkı var ki bizi bize anlatan, çokluğundan içinde kaybolmuşuz, benliğimizi bulamıyoruz. "Uzaksan duyamazsın.." diyor şarkı. İki insan aynı odada bulundukları halde neden birbirlerine bağırırlar? Aralarında büyük bir mesafe yok ki duyamasınlar. Aslında o mesafe var. O mesafe onların kalplerinde var. İk kalp birbirinden o kadar uzak düşüyor ki, karşındaki kişinin seni duymadığını düşündüğün için dibinde bile olsa bağırıyorsun. Peki birbirini seven iki sevgili neden fısıldaşır? Kalpleri o kadar yakın ki, gürültüye gerek kalmıyor, onlarda fısıldaşıyorlar.
"Susarken anlatamazsın, belkide.. ne bileyim ben.."
Evet insan susarken anlatamaz. Ama gözler susmadıkça, karşıdaki kişinin hala anlama olsaılığı var. Yada, ne bileyim ben. Şarkı sadece çok anlamlı. Bunu niye yazdım bilmiyorum, belkide içimden geldi..


24 Aralık 2012 Pazartesi

Icimde ki siyah beyaz Sehir.



Icimde her gün baska bir sarsilti yasaniyor. Icimde ki kocaman sehir, her gün daha cok yipraniyor. Git gide cogaliyor yanginlar, daha cok binalar yikiliyor. Sevdiklerime giden köprüler daha cabuk kiriliyor. Istesem de gidemiyorum artik onlara. Artik daha soguk icimde ki sehir. Daha bi gri. Daha cok kar yagiyor. Renklerimi kaybetti benim sehrim. Soldu beyaz bir gül gibi. Soldu icimde ki sevgiler. Köreldi duygularim. Daha bi yalnizim. Daha bi yalniz.

15 Aralık 2012 Cumartesi

13 Aralık 2012 Perşembe

Nostalji ve ben.


O kadar nostaljik anlar yasaniyo ki icimde, hele de bu sonbahar ve kis aylarinda. Böyle bir pismanlik, bi üzüntü, bi degisiklik ne biliyim cok sacma sapan igrenc duygular iste. Özlem, hele de o baya bi var. Yani böyle eskiyi özlüyorum, bazen hic olmamis seyleri özlüyorum. Bazen cok güzel seyler oluyoki, cok güzel ama olmasi mümkün olmayan seyler. Ama oluyo.. Sonra uyaniyorum, bu sefer icim aciyor. Hic olmasa iyiydi yani, ben o rüyalari görmezsem, o duygunun ne kadar güzel oldugunu bilmezsem, o duyguyuda özleyemem ya. Rüyada görünce özlüyorum. Mesela eskiden bir arkadasimi rüyamda görüyorum, eskisinden daha iyiyiz. Böyle kardes gibiyiz, cok güzel.. gülüp eglenmeler falan. Ama bu bugün bu hayatta olmayacak bir sey mesela. Ah ah, beynim ne bicim oyunlar oynuyo bana. Suan icki helal olsa, icer kafayi bulurdum. Bende kafayi bulamayinca napiyorum, uyuyorum. Bazen rüya görüyorum, bazen görmüyorum.. ki, görmeyince daha iyi oluyor, bazen.. Af ya, amaan.

3 Aralık 2012 Pazartesi

"I don't have to do something"


Bazen her şeyden sıkıldığınız olur. Böyle bi bıkkınlık çöker üzerinize. Canınız hiç bir şey yapmak istemez falan. Çok gıcık bir duygu o ya. Telefonlar çalar açmak istemezsiniz, açmanızı beklerler.. İlla sizden bir şey bekliyecekler ya.. beklerler. İşte arkadaşlar aralarında toplanır, sizide çağırırlar.. Evden çıkmak istemezsiniz Erinirsiniz daha doğrusu. Sonra yine konuşmaya başlarlar niye gelmedin, önceden her çağırdığımızda gelirdin vs. vs. Ya adı üstünde önceden. Şimdi çağırdınız gelmedim canım istemedi demek ki kim takar. Kendi aralarında saçma sapan beklentiler içine giriyorlar. Bi yalnız bırakın lan beni. İnsanlardan bir şey istediğim yok, kendi kendinize yapıyosunuz sonra şunu yaptım aman bunu yaptın. Ben mi yap dedim, yoo. O mu yap dedi yoo. Niye yapın, canım istedi. O zaman sonradan hoomurdanma. Bir de kurallar çıktı. İşte ne biliyim okulda telefon yasağı. Tamam derste yasak onu anladım, tenefüste niye yasak. Tenefüste ders mi işliyoruz adı üstü tenefüs kafamızı dağıtmak için verdiğimiz mola. Sonra evdeki kurallar. Hafta içi sadece 1 saat bilgisayar. Bir saat benim nereme yetsin, pardon. Peki sevgili peder ve ana, hafta sonu kaç saat biçtiniz.. Hafta sonu mu, ıı, zaman yok ama çok oynayamazsın. Ya istersem geceden sabaha kadar pc başında dururum. Sizi rahatsız mı ediyorum, bi zararım dokunmuyo, memnun olacağınıza huysuzlanıyosunuz. Ben kural mural istemiyorum. Sorumluluk da istemiyorum. Bir an önce ayrı bi eve çıkayım, o bana fazlasıyla yeter.

2 Aralık 2012 Pazar

This time it's different.



Bu yazıyı okurken lütfen Evans Blue'dan 'This time it's different' şarkısını dinleyiniz.


Hayatınızda bir an gelir, kararlar vermek zorunda kalırsınız. Bazen vermesi zor olan kararlardır, bazense tam tersi. Sonrasını düşünmeden verdiğiniz kararlarla, şansınız yaver giderse memnun olursunuz. Ama genelde sonrasını düşünmeden verilen kararlar insana pişmanlık veriyor. Çevrenizdekiler diyebilir :

-Sana bir seçim şansı verdik. Karar senindi..
+Ama bu seferki başka.. dersiniz sizde.

Size başkadır çünkü. Onlara göre hava hoş. Pişmanlık duygusu da insanın içini yer bitirir hani. Eskileri özler. O kararı vermeden öncekileri. Özler, özler bir daha özler. İyice pişman olur. Bu sefer artk tak eder canına. Gerilere bakmayı kesip, ileri bakması gerektiği anlar. Kararı verdikten sonra halindeki pozitif yanları düşünür.. yada bu kararın ona getireceği güzel şeyleri. Hala özler, yine de ileriyi düşünmeyi bırakmamalıdır. Tekrar pişmanlık duygusuyla boğulup acı çekmektense artık bardağa su dolu tarafından bakmayı yeğler. 

1 Aralık 2012 Cumartesi

Kütüphane



Kalp bir  kütüphanedir. Duygularimizda kitaplar. Kitaplari kütüphaneden cikartamazsiniz ama hangisini okuyacaginiza siz karar verebilirsiniz. Ask, nefret, mutluluk, üzgünlük, umutluluk, umutsuzluk vs vs. Kontrolu ele almanin zamani geldi. Kalbiniz sizi degil siz kalbinizi yonetin. Kararlarinizda kalbinizin yeri olsun ama tum karar ona ait olmasin. O sevecektir ve beyniniz buna anlam bulmaya calisacaktir. Sonuc olarak kalp sevmekle yetinebilecekken beyin bir anlam cikartamayip size aci verecektir. (siz kim oluyosaniz bu sirada) Insanlarin kalbinize girmesinde sorun olmamali. Yani su sekil dusunun. Bilgisayarinizin harddiskinde belirli bir miktar yer vardir. Ne kadar doluysa pc hizida ona gore degisir. Kalbinizi cok doldurursaniz beyniniz yavaslar. Bilirsiniz kalp dolarken beyin bosalir. Bir sinir belirleyin. Insanlar kalbinize girsin ama beyninizi ellemesin. Zira yasanacak bir hayatiniz, birde kullanacak beyniniz var. Ask bir kitaptir. Kalbinizden atamasanizda, okuyup okumayacaginizi siz belirlersiniz.

Let me go.



Beynimdekiler hiç susmuyor. Let me go.. Let me go falan. Bağırıp duruyorlar..

Eğer düşüncelerimi salabilseydim buraya yazma ihtiyacı duymazdım. Yazmak daha kolay geliyor. O zaman ben de yazıyorum işte.. 

Bir yazı.


Her insan değişir. Ama o insanları değiştiği şekilde kabullenmemiz gerekir. Mesela en değer verdiğiniz kişi değiştiği zaman bu size biraz koyar, ama onu artık geri eski haline getirmeniz zordur. Eğer o bu halini sevmiyorsa, ona da değişmiş denmez zaten. Bana en değer verdiğim kişi, uzun bi süre sonra tekrar görüştüğümüzde 'Ben değiştim' diyip duruyordu. Çünkü benim onu hala eski o gibi beklediğimi biliyordu. Bunun farkına uzun bir süre sonra vardım ve hakkatten koydu. Şimdi ben onu bu haliyle kabul ediyorum, ama ondan uzak duruyorum. Çünkü çok değişmiş. Artık onunla aramda tek şey anılarımız, evet bu da koyuyor. Eğer insanlara çok değer vermezsem, değiştiklerinde de koymaz. Çünkü her insan değişir. Tabi belki siz onun değiştiği halini daha çok sevebilirsiniz, eskisinden iyi olur ve kabullenmeniz zor olmaz. Peki güven? Ben o değişen değer verdiğim kişiye artık güvenemiyorum. Ama onu özlüyorum, anılar çıkmıyor ki aklımdan, bazen hafızamı yitiriyim istiyorum. Güven o kadar zor bir şey ki, herkese kolayca güvenemeyiz, kendimizide öyle kolay güvendiremeyiz. Her insanın bizi ilk görüşünde bize güvenmesini bekleyemeyiz. Yada bir kişiye karşı çok beklentilerimiz olmamalı. Hayal kırıklığına uğrarsınız. Bu da çok sinir bozucu aslında, ben benden bir şey beklenilmesini istemiyorum. Bu beni sorumluluk sahibi yapıyor. Benim zaten yeterince sorumluluğum var.. Benden beklenilen şey yapabileceğim şey se, yada ne bileyim işte yapmaktan hoşlandığım bir şeyse yaparım.. Ama benden çok beklentileri olanlara sesleniyim.. Beklemeyin. Hatta siz okuyanlar, birilerinden çok bir şey beklemeyin.. Kimi yapar, kimi beklediğiniz biri olur.. Ama kimisi olmaz, kimiside beklediklerinizi yerine getiremez.. Hayal kırıklığına uğrarsınız. Peki ya sorumluluklar..? Ben onlarıda hiç sevmiyorum.. ama olmazsa olmuyor. Ailemin benden çok beklentisi varsa, hayal kırıklığına uğrarlar, ama onlarında sözünden çıkamam.

Sorumlulukları hiç sevmiyorum. Neden istediklerimi yapamıyorum ki. Bazen bi motorum olsun, motora atlayıp gidiyim bi uzaklara istiyorum. Bi kaçıyım sorumluluklarımdan, benden beklentisi olan insanlardan. Bi yalnız kalayım istiyorum. Ya da mesela @Apocalypse gelebilir. Yada onunla başka bi yerde buluşuruz. Benim @Apocalypseden beklentimyok, onunda benden beklentisi yok. Kafamıza göre yaşıyoruz. Adaya giderken yanınıza ne alırdınız deseler, Çantam, Günlüğüm bir de @Apocalypse olurdu :D.. Ama yok işte, keşke beni bi adaya gönderseler, bomboş kimsenin olmadığı bir ada.. İşte ben de böyleyim.. Hayattan da beklentilerim çok, ama o beklentilere bağlanmıyorum. Ben her gün adaya gitme hayali kurmuyorum mesela. Bi bunu yazarken düşündüm, ha fena olmaz ama gönderemezler ki. Boş ada yok :D belki vadır.. Her neyse.. Son olarak toparlıyalım, çok şey beklemeyin, fazla değer vermeyin, çabuk güvenmeyin ve ve ve işte.. artık bu yazıdan kendiize çıkardıklarınız varsa onlar.. :)

30 Kasım 2012 Cuma

Bizler Apocalypse'nin sogumus duygulariyiz

 

Son zamanlarda cok duydugum bir cumle: Ayy Apocalypse sen cok degistin yaaa ne bu boyle cani oldun bla bla bla. Benimde cevabim hep aynidir: "Degisim normaldir kardes, im happy so. Ceneni kapada defol. " Tabikide son cümle icimden. Keske bunu disimdan soyleyebilseydim. Hep dovüsmeyi biriyle kavga etmeyi istemis ama hic yapamamisimdir. Ben sözlerimle döverim ama birde elimi agzinin ustune yapistirsam bi rahatliycam ki... Ah Ah.. Herneyse. Benim sogumus duygularim ve ben. Konu bizdik. Bizler.. Neden soguduk. Cunki Apocalypse bizim yuzumuzden cok aci cekti ve artik onun aci cekmesini istemiyoruuzzz... Hayir yani simdi ciddi ciddi.. Sevgi aci demektir, tum sicak duygular oyle. Soguk olun, soguga alisin ki, sicak beklediginiz biri soguk olursa üsümezsiniz.. Bizler hic üsümeyiz mesela. Cünki bizler Apocalypse'nin sogumus duygulariyiz.

28 Kasım 2012 Çarşamba

Losing all hope was freedom


Hic umudunuzun kalmamasi özgürlüktür. Fight Club'dan bildigimiz bir cümle. Dogrudur. Özgür olabilmek icin herseyi kaybetmek gerekir. O zaman her seyi yapabilirsin. En önemliside umutlar. Zordur onlardan kurtulmak. Cok zordur. Ama bi kurtulun, o hafifligi sizde hissedeceksin. Hayal kurmayin mesela. Kendinizi kontrol edin. Hayallerin gerceklesmemesi bazi insanlara cok pis koyar. Umutlar hayallerden, hayallerde umutlardan olusur cünki. Evet. Bu cümleyi aklinizda tutun. Ne kadar ümitlenirseniz okadar aciniz olur. Ne ekersen onu bicersin mantigi. Her hayal, size hayal kirikligi olarak iade edilecektir. Insanlar kötüdür cünki. Daha dogrusu ilgilendirmez bizi. Birine nasilsin diye sordugunda aslinda onemli olan onun nasil oldugu degildir. Bu sorudan sonra gelecek sorudur. SEN nasilsin ? Insan ben'dir cunki. Kendidir. Onemlidir. Karsindakini ilgilendirmedigini bilir, yinede konusur. Neyse konu sapti. Ümitler. Hem onlardir insani ayakta tutan, hemde duvardan duvara carpan. Dengeyi kurun. Her ihtimalde yerle bir olcaksiniz. Insanlar uzerinde umit kurmayin. Onlarda mantik yoktur, denge yoktur. Matematik gecmez insanlarda. Dikkat edin, dersten kalirsiniz sonra.

3 Haziran 2012 Pazar

Özlemek


Nasi özledim bi bilseniz. Oysa daha dün gördüm. Belki de sorun bir daha ne zaman görecegimdir. Kendisi harika biri. Off yani. Bi özledim bi özledim. Cok farkli o. Aciyor icim. Umutsuzum biraz. Hep cekecekmisim gibi geliyor bu özlemi. (2 dk gecer) Bunu yazarken bile daldim hayallere. Nasi seviyom onu ya. Ama kendime gelmem gerek artik. Olmaz böyle.. Bu kadar özleyemem. Bu kadar aci cekemem. Olmaz. Olmamali. Acitmamali. Canimi bu kadar acitmamali özlemek.

Eveettt. Hadi kapayalim gözlerimizi, son bir kez daha daliyim o hayallere.. (5 dk gecer) Tamamdir. Simdi sanki yokmus gibi davraniyoruz. Bir sevmeek bin defaaaaaaa ölmek demekmiss degill Where is my mind? Where is my mind eyyhhh diyoruz. Durun bi aciyim hemen sarkiyi. Hah oldu simdi. Ohhh takan yok takacak kisi yok sey yok. Rahat rahat yasiyoruz millet. Özlemiyorum. Mutluyum mutluyum mutluyuuumm .. Öyle güzel ki yasamak. Simdi oldu iste.. Dagitin kafanizini. Unutmayin siz izin verdikce acitir caninizi ÖZLEMEK..

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Can sıkıntısı


Can skntisi nedir, neden olur diye sacma sapan seyler yazmiycam. Can skntisinin ne oldugunu hepimiz biliyoruz. Sorun surda ki, nasil kurtulucaz? Kurtulamazsiniz. Acin bi kitap okuyun hic istemiyor caniniz ama olsun uyursunuz belki. Uyumak bile istemiyorsunuz. Internette binlerce sayfa var ama siz google a ne yazacaginizi bilmiyorsunuz bile. Youtube da izleye izleye artik kotayi astiniz. Izlediginiz seylerde sacma sapan seyler. Hic istemiyor caniniz ama ders calistiniz. Bi bakmisiniz test kitabinin ici face duvarinizi gecmis.. Her halt var. Onu da birakip derinden bi off cekip belki biseyler bulurum diye mutfaga giriyorsunuz. Buz dolabini acip göz gezdiriyorsunuz, büyük ihtimal bisi bulamiyorsunuz. Orayi burayi karistirdiktan sonra tvnin onune geciyorsunuz. Tüm kanallari geziyorsunuz yine yok. Kumandayi firlatip aileden birinin yaninda gidiyosunuz. off anne canim cok skliyor diyosunuz. Ski can iyidir oglum, gel bana yardim et.. Anne git yaa, offf diyip gidiyosunuz yine odaniza. ordan oraya burdan suraya sacma sapan zipladiktan sonra telinizi aliyorsunuz. Gereksiz gereksiz msjlar cekip cvp bekliyorsunuz. Cvp gelmiyor telide kaldirip atiyorsunuz. Sonunda gece oldu. Yataginiza yatiyorsunuz. Uyuyosunuz yatakta cirit attiktan sonra.Sabah oluyor. can skntiniz hala gecmemis. Napicaksiniz simdi? Denediniz demi herseyi.. Yok yok yok. Ne yapilacagini bilseydim ÖNCE BEN YAPARDIM. En kötü hastaliktir can sıkıntısı.

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Gecmisten Anilar


Bugünlerde aklima esiyor gecmis rüzgarlari. Unuttugum (!) seyler tekrar canlaniyor beynimde. Durduramiyorum, bir elim stop dugmesinde bi elim replay.. replay elim agir basiyor nedense. Basim agriyor. Mücadele ediyorum. Üzülmüyorum, inat mutluyum. Yine de gecmisimin baslangicina bir özlem var. Icim icin icin tütüyor.. Kokusunu ozledigim.. Söyleyemiyorum bile bunu ona. Konusmuyorum ki kendisiyle. Kimse bilmiyor. Ben dahi, yüregim herkesten gizli tutuyor bu bilgiyi. Seviyorum her ne kadar inkar etsemde.. Sevmiyorum hayir. Sevmek aci verir, sevmiyorum. Aci cekiyorum.. Seviyorum. Sevmemeliyim. Özlüyorum. Özlememeliyim. Yüregim onu aramamali. Ellerim yillardir tutmadigi elleri ozlememeli. Amaan hahahah. Öküzün trene baktigi gibi okuyosunuz bide. Neyse devam edelim melankolik halimize.. Ne denir ki daha. Canlandigi zaman gecmisten anilar, baslar insanin özlemi yasanmislara..

22 Mayıs 2012 Salı

Mutlu ve Üzgün


Mutluluktan ölmek bu olsa gerek ya. Bu ne ya. Cok mutluyuumm.. Simdi diyceksiniz nasi ölünür mutluluktan. Ölünmez ki zaten ama yani.. Herneyse öyle iste. Mutlu olsan sorun üzgün olsan sorun. Napcaz böyle? Mutlu oluyon napacagini bilmiyon, üzgün oluyon, hic bisi yapasin gelmiyo. Yani surdan yola cikarsak, insanlar yaptigi cogu seyi zorunluluktan yapiyor. Ya mutlu ya üzgün oluyorlar cunki. Nasi mutluyum be yaa. Tövbe tövbe.. Yarina biter heralda. Bunun yerini özlem denen sey alir. Sonra özlemeyim diye duygularimi kapatirim. Mutlulukta olmaz.. Sonuc yine klasik ben.

.



Ne biliyor musunuz, bu devirde üzüldügünü paylasacak degil, sevincini bile paylasacagin insan bulamiyorsun. Bulursan sakin birakma. Cok kötü biliyor musun, her seyi icine atarsin da kendini atacak bir yer bulamazsin ya. Üzülürsün de hic bir sey olmamis gibi devam edersin ya iste, cok pis/berbat bir duygu o iste. Artik cansiz seyleri daha cok seviyorum, asla terk etmiyorlar, cok konussam bile dinliyorlar. Bir de neye gicik oluyorum biliyor musun? Yalnizligi cok seviyorum, oysa sevdiklerim yalnizliktan cok farkli, cok kalabalik hissediyorum kendimi yanlarinda. Ama kendimi hatirlayinca birden bire üsüyorum, yine yalniz hissediyorum. Neden ayni duygulari hissettigim insanlarla farkli sehirlerdeyim ki. bazen birilerini özlüyorum, özledikce seviyorum. Sevdikce özlüyorum, birden sehrin nüfusu 1'e iniyor. Günlerce konusmaz, yazmaz, aramaz, sonra gelir bir "Merhaba!" der, yine o kazanir. Bazen birilerini o kadar cok özlüyorum ki, korkuyorum. Bir de sey var giciklar listemde, her sey gecmiste kaliyor ama hic bir sey gecmiyor. Bir sarkiya takiliyorum arada, anlamya calisiyorum. Sarkida ne var biliyor musun; Ev dagnikligi var, iki de bir elimi basima götürüp rüzgarda dagilan yalnizligimi düzeltiyorum. Sarkida ne var biliyor musun; Söyleyemedigim sözcükler var.Kücük seyler belki, ama günün bu saatinde anit gibi dururlar. Sarkida baska ne var biliyor musun; anlatamadigim hikayeler var. Uzun lafin kisasi, yakin kalmak istedigim insanlara uzaktan bakmak cok zor. Bide bunu ömür boyu yapmak, acayip. Insanlarin sonsuza kadar yasama isteklerini anlamiyorum. Yagmurlu pazar gününde ne yapacaklarini bilmeyen insanlar, bir de ölümsüzlük isterler.. deli oluyorum.

Ben buraya ait degilim. Simdi her sey onu hatirlatacak yollar, sarkilar, esyalar her sey.. Simdi o baskalariyla sarkilarini belirlesin, sen onu hatirlatan her sarkiya agla. Cok gicik, ama ben bu duyguyu tanimiyorum. Cünkü hala tüm hücrelerim bunun cok acitacagini söylüyor. Oysa bazilari, odun gibi degildi, anlar gibiydi. Bir sey daha diyim de, kapatiyim konuyu.


*Yakacagin tek sey gecmisin olsun.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Isik ve Gece



Öyle yogun bir gündi ki .. Uykusuzluktan ölüyorum. Simdi karanlikta bir guzel uyku cekicem. Tabi benim odamda kalan kardes, aranin isigini yaaksaanaaa diye bagirmadan once uyuyabilirsem.. Geceler karanliktir cunki uyumak icin yaratilmislardir. Yani yataga girdinmide uyuycam demek oluyor. Uykun yoksa uyuma, ama uyuyacaklarida elleme kardesim. Uykum oldugu halde uyuyamama haline hayranim. Böyle artik gözlerin acir. Tüm vücudun acir uykusuzluktan. Hayal gibidr hersey, gercek ama farkli bir boyutta gorursun sen. Öyle yani.. Birini özlediginizde yazasiniz icinizi dökesiniz gelir ya.. Yatagima hasretim, uyumak istiyorum..

20 Mayıs 2012 Pazar

Avazin ciktigi kadar bagiramamak






Sacma sapan seylere tepeniz atar ya. Hah aynen öyle iste tam dusundugun gibi. Böyle duvarlari yumruklayasaniz gelir, yumruklarsiniz sonra bide onun acisi delirtir sizi. "10 a kadar sayin.. " "Derin nefesler alin" Lan oglum, derin nefes almisim o anda nefes alabilirsem bin sükür yani yaa. Avazin cikarcasina bagiracaksin. Öfke kontrolu, öfke kontrolu diye tutturmus millet. Kontrol edebildikleri bi haltta yok yani. Sinir oluyorum suanda mesela. Klavyeden harfleri sökesim geliyorda.. Bakmayin bana yapamam öyle bisi, yaparsam size nasi yazcam ? nese konuya geri dönelim. O öfke kontrolu dedikleri sey icine atmaktir. Susmaktir. "Sakinlesince konusun" Hee sonra tekrar tepem atsin. Bekleyim bi saat daha sakinlesinceye kadar sonra tekrar tepem atsin, kisir döngü kardesim. Sanki karsinizda ki kisi mükemmel ya, dokunulmazligi var. O size saysin saysin. Susun. Tabi susmak daha hayirlidir. Simdi buraya yaziyimda, melekler savunuyor susan kisileri. Susabiliyorsaniz ne ala. Yok susamiyorsaniz.. Gidin bi odaya, avaziniz ciktigi kadar bagirin beee.. Bagirmak rahatlatir insani.. Cümlelerinizle bagirip o dokunulmaz insanlarin yüreklerini kiracaginiza, camlar patlasin. Al bide cam masrafi. Ama napcan yaaa.. Bi söyle bakam bi laf at.. Ne kadar mal insan hayatina bulasacak. Kafayi siyiricam artik. Nasi deli ediyorlar ya. Sanane laan. Cok karma bi yazi oldu ama icimi biyere dökmem gerek demi. Malum avazinin ciktigi kadar bagiramayanlarda var icimizde..

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Can skintisindan patlamak da var mesela..

Evet, can skintisindan patlamak da var mesela. Yapacak bisi gelmiyor artik aklima, travian oynuyorum hemnde bir kac üyelikle birlikte. Fake hesaplarim var, sürekli beklemek zorunda oldugum icin birini beklerken digeriyle oynuyorum artik degisik bi tarz ama hicde ilerlemiyo iste sorun bu. Buraya yazarken bile skiliyorum. Affff :/S(

Hic Kimse


Insanlar sizi tanimasaydi nolurdu acaba? Hic kimse tanimiyor, bilinmiyorsunuz. Hareketlerinizden sorumlu tutulmayacaginiz bir dunya dusunun. Insanlarin her haltiniza karismadigi bir mekan. Kendi dusuncelerinizi rahat bir sekilde yasayabileceginiz bir dünya. Hoooopp hayal dunyasindan geri geldik. Öyle bisey yok. Insanlar sizi tanimasa bile dusuncelerinizin icine cok rahat edebilirler. Dogru ya insanlarda bir ihtiyac bu. Okadar wc var. Ama hayatiniza etmeleri daha zevk veriyor galiba. Hic kimse olmak isterdim. Varim ama yokum aslinda. Olmayan bir insanada karisamazlar zaten. Kendi kendime yasar giderdim.

Insanlar hep kendilerini hakli gostermek isterler. Kendilerine gore onlar haklidir. Oysa karsisindaki kisiye görede o haklidir. Su bir gercek ki herkes hakli kendine. Herseyde öyle bencil davranan insanlar nasil oluyorda düsüncelerini büyük bir cömertlikle (!) paylasiyorlar birbirleriyle? Toptan katliam yapicam bir gün. Kim nerden bilecek ben oldugumu. Bana göre ben Hic Kimseyim..

Depresyondan kurtulma 1 - Ne dinleyebiliriz?



Muziksiz olmaz. Ne kadar maraton bi hayat olurdu. Evet sanatcilari siraliyorum.. En azindan bunlar benim top listem.. Beni kötü etkilemiyor.. Sizide etkilemez. Hepimiz biriz nasolsa demi?? heheh

1. Pixies - Where is my mind? Bu sarki süper arkadas. Benim moreli tabanda tavana yolluyo.

2. Duman - Tüm sarkilari Dumanin yeri heep farklidir bende..

3. maNga - Sehri hüzün güzeldir.

4. Sebnem Ferah - Sana bilmedigim bir seyi söyleyemem Bu sarkisina nedense bitiyorum..

5. Apocalyptica - Tüm sarkilari bunu neden unuttum anlamadim taa 5. ye geldi..

6. Nirvana - Tüm sarkilari Nirvana morel veriyo bana ya

Hadi diyelim üzgünsünüz hiiic böyle sarkilar dinleyeceginiz yok : 2, 5, 3, 4 numaralarda bulursunuz istediginiz tip sarkilar. Oda olmadi sey dinleyin :

No clear mind - Alone and Together

Aklima geldikce ekleyecegim.. Bol sans dostlar.

18 Mayıs 2012 Cuma


Sevgi, sevgi.. 
Nedeni mechul bir duygu.
Sevgi, sevgi..
Yüregimi katleten bir suclu.

Kimseye söylemesemde..


Kimseye söylemesemde icim bazen bir yanar bir yanar.. Kafami neyle dagitacagimi bilemem.. Acar dizi izlerim genelde. Düsünmeme engel olur. Yada acar bi hareketli müzik dinlerim. Kafam yerime gelir, bayagi bi zor olsada.. Aciyo aciyo dedikce daha cok acir arkadas. Sallayacaksin yoksa hayat sallar seni. Söylediklerinden hep sorumlu olursun. Üzgünüm, yorgunum demeyeceksin. Basina dert. Sevmeyi sevmiyorum demeyeceksin oda ayri bir dert. Insanlar ne kadar mal ya. Kusura bakmayin ama. Sinirim acaip tepemde. Sacma ya cok sacma. Sevmeyeceksin aslinda yasayacaksin kebap gibi. Özlemek denilen halt var bide. Ne alaka yaa. Özleyince noluyo? Niye özlüyoruz? Ne diye seviyoruz kardesim? Neden söyleyin bana? Sevecegin insanida sen secmiyon ki.. Sevsenizde sevmiyormus gibi davranin. Daha rahattir. Hareketlerinden sorumlu tutulmazsin.. Bal gibi yasarsin. Yagin bulur seni zaten bi ara elbet..



Carpe Diem ( Ani Yasa ! )

Carpe Diem nedir? Ani yasamaktir. Peki an nasi yasanir? 100 Puanlik soru. sacmalamakta sanattir olarak cevapliyorum :

Aslinda sürekli ani yasiyorsunuz. An coook cook kisa bi suredir. Ahanda suan gecti bi an suanda gecti bunu derkende gecti gecti derkende gecti falan filan. Gecmisi gecmiste birakmak lazim. Aldiginiz dersleri yaniniza alin gerisi yüktür tamamen. Mutlu olun kardesim. Insanlar kiskansin mutlulugunuzu. Cok asiri gülmek degildir bu. Mutlu olun. Siritin bol bol. Her neyse nerden geldik buraya anlamadim ama an diyoduk. An ne gecmis ne gelecektir. Ama bizim anlar hep onlari dusunerek gecer. Bisey yaparken gelecegi gecmisi degil yaptiginiz seyi dusunun. daha cok zevk alirsiniz. kisacana :

                  CARPE DIEM KARDESIM

Depresyondaysam ne yaparim?




Günümüzün populer hastaligi : Depresyon. Abi yaa, depresyona girmisim ... Valla mi lan? Nerden cikti.. Bilmiyom ki herkes öyle .. bu mantik bisey olmasi lazim. Neyse.. Depresyona öyle sevgiliniz terketti diye falan girdik saniyonuz. Tamam ama sadece bu sebepten girmemisinizdir.. Kendiniz girmek istediginiz icin girmisinizdir. Dur dur icindeki o sesi birak konussun. "Lan bize diyo baksana, sende depresyonda olmak istemiyon mu iste..." "Sus oglum, caktirma. kim ister depresyona girmeyi" Kim istemez su zamanda.. Depresyona gir, psikologa git, millet aa sevgilisi terketti diye depresyona girmis yazik ya desin, buda taa sevgilinizin pardon eski sevgilinizin kulagina gitsin ... Görev tamamlandi. Ama durun bi.. Sevgilinizden ayriliyorsunuz, cunki artik onu sevmiyorsunuz.. O da depresyona giriyo psikologa gidiyo, bunalima girmis havalari takiliyor.. Ne dusunurdunuz.. Aff yaaa nezman kurtulcam ben bundan. Hele bide ona sitem ederseniz.. Insanlar dertli insanlardan cok eglenceli insanlari daha cok sever.. Azcikta olsa depresyondaysaniz, yada üzgünseniz buyrun asagiya.. Uygulanmis ve onay verilmistir kendilerine.. -->

1. Emre Aydin, Gripin, ehhm kim var baska herneyse bu tür sanatcilar dinlemeyin kardesim. Sen gidiyorsun.. Bilmem bilmem ne.. Bunlari dinledikce depresyonda degilseniz bile depresyona girerseniz.. Bi sonraki konuda kimler dinlenebilir yazicam simdi kisa geciyorum..

 2. Hobisiz bisi olmayin.. Kendinize ilgilenicek bir sürü sey bulun. Gelistirin. Travian oynayin. Sevgiliniz yada herneyse iste sizin adinizi depresyondaki bagimli cocuk olarak yerine milletten övgüler icinde duysun da ne kaybettigini görsün. Sürekli gelistirin kendinizi.. Yapilabilecek hobileride yazicam sonra.

3. Insanlarla o konu hakkinda konusmayin. Sizi unuttu sansinlar. Vayy bee iyi yürek varmis desinler. Bitirdim diyin gitsin. Sallayin yaaaa..

4. Duygusal, Ask filmleri izlemeyin. Kafanizi dagitacak seyler bulun.. Bizim blogta takilin mesela !

Devami gelecektir... Takip edin bizi..

Troller ")

Trolleri eminim sizlerde taniyorsunuzdur. Cok komikler yani onlari komiklestiren zaten komik insanlar, esprili olanlar. Bir kac fotograf falan cok kopuyorum. Hatta en cok güldüklerimi buralarda paylasabilirim..





-Bunlarin hepsini alicak misin?
+Hayir, calicam, sadece önce sana göstermek istedim. 





-Biraz versene
+Ne? Cips mi?
-Yok masa.

Hadi ama sizinde böyle mal arkadaslariniz yok mu.

Cake time.

Bilmiyorum, depresyonun belirtilerinde cok yemek yemek de yaziyor mu? Ben cok yiyorum, bu aralar kendimi yemeye vurdum, mesela konusamiyorum cogu zaman, cünkü agzim dolu oluyor, aglayamiyorum yoksa agzimdakiler püskürüyor falan. Sigaradan iyidir. Bazen böyle cekesim geliyor da, haram oldugunu aklimdan cikaramadigim icin onuda yapamiyorum. InsAllah icmemde yani, annemin pastalari daha güzel. Suan bile yiyorum. Hele bi bitsin mutfaga tekrar dalicam. Kulagimda kulaklik dans ede ede geziniyorum bos odalarda, bide babam beni cay icin cagirmazsa daha iyi olucak, hem müzigimi durdurmam hemde pc'ye ara vermem gerekiyor. FUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUU.
 
Sarj zamani millet.. Iyi dolun yarina cok kullanilacaksiniz..

17 Mayıs 2012 Perşembe

Basligim "basliksiz" olsun.



Bazen bir sarki acarsin ve gözünü kaparsin, o senin tüm söylemek istediklerini, anlatir.

B*ktan bi asama.

Klavyede tükce harfleri yok, imla kurallarinin üstünü cigniycem bugün.

Canim cok skiliyor. Bugün ciddi bir ciglik atmak istiyorum. Depresyona girsem isler kolay olacak ilaclar falan, yada uyku bazen iyi geliyor aslinda. Imkaniniz varsa uyuyun. Uyumak istiyorum ama bir türlü uyuyamiyorum, yani imkan yok iste. Cok gicik demi. Bence gicik. Bi film vardi Dävüs Kulübü (Fight club) diye, ordaki Tyler karakteri söyle bir sey diyodu : "Her seyini kaybetmeden özgür olamazsin."


Aaaaaa-.-

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Sevgi ve Acisi

Asamalari sunlardir : seversin, söyleyememek derdin olur. söylersin, seni sevip sevmedigini bilmezsin. bilirsin, bu sefer özlersin. görüsürsün, o seni görmez. vs vs vs.. Sonunda 98% aci vardir. Yani sevdin mi dert bitmez. Sevmek istemezsin bunu kendine bile söyleyemezsin. Gerci bazi insanlar sevgiyi severler. Eger hersey yolunda giderse kendileride sevilecektir. Bencilce sevgilerin sonunda hep aci vardir. Aci manyagi insanlarda vardir. Depresyonda, bunalimda olmayi bi halt sanan insanlar.. Bu sekilde insanlarin dikkatini cekip ilgisini görebilecegini sanan tipler. Mutlu olmak istiyorum artik yoruldum diyip mutlu olmak icin (!) internetten depresyon testlerini cözüp, "asiri depresyon, psikologa görünmelisiniz" yazisini okuyunca icten ice mutlu olan kisiler. Kusura bakmayin ama, eger o kisilerdenseniz; bi kisi dusunun insanlara üzgün oldugunu farkettirmek icin elinden geleni yapan biri.. Siz bu kisiyi ne gözle bakardiniz? "Adam kendimi göstericem diye kafayi bozmus egosuyla..."

Kafan rahat olsun istiyorsan sevmeyeceksin daha dogrusu baglanmayacaksin.. Deli gibi her dakika birini düsünmeyeceksin. Geceleri uyumak icin onu düsünürsen uykunun icine edecegini bile bile hayallere dalmayacaksin. Kafam cok rahat. Full sevgisiz degilim. Baglanmayla sevme arasindai farki kavramak gerek. Bagli degilim kimseye. Gecmistede böyle degildim tabi.  Sacma sapan seyler yüzünden cok aci cektim. Sonuc: HIC. Hiclik icin ne diye aci cekeyim ki. Belki simdi diyorsunuzdur sevgi ticaret degil ki.. Karsiliginda ne aldigin onemli degil, sevmen önemli vs vs.. Sevmek ne ki ya? Bir hickimse icin kiymetli zamanini bosa harcayacaksan buyur. Dogru düzgün seversen elbet güzeldir sevmek. Yok delicesine baglanirsan.. Sonuna ciddi ciddi son denir..