3 Aralık 2012 Pazartesi
"I don't have to do something"
Bazen her şeyden sıkıldığınız olur. Böyle bi bıkkınlık çöker üzerinize. Canınız hiç bir şey yapmak istemez falan. Çok gıcık bir duygu o ya. Telefonlar çalar açmak istemezsiniz, açmanızı beklerler.. İlla sizden bir şey bekliyecekler ya.. beklerler. İşte arkadaşlar aralarında toplanır, sizide çağırırlar.. Evden çıkmak istemezsiniz Erinirsiniz daha doğrusu. Sonra yine konuşmaya başlarlar niye gelmedin, önceden her çağırdığımızda gelirdin vs. vs. Ya adı üstünde önceden. Şimdi çağırdınız gelmedim canım istemedi demek ki kim takar. Kendi aralarında saçma sapan beklentiler içine giriyorlar. Bi yalnız bırakın lan beni. İnsanlardan bir şey istediğim yok, kendi kendinize yapıyosunuz sonra şunu yaptım aman bunu yaptın. Ben mi yap dedim, yoo. O mu yap dedi yoo. Niye yapın, canım istedi. O zaman sonradan hoomurdanma. Bir de kurallar çıktı. İşte ne biliyim okulda telefon yasağı. Tamam derste yasak onu anladım, tenefüste niye yasak. Tenefüste ders mi işliyoruz adı üstü tenefüs kafamızı dağıtmak için verdiğimiz mola. Sonra evdeki kurallar. Hafta içi sadece 1 saat bilgisayar. Bir saat benim nereme yetsin, pardon. Peki sevgili peder ve ana, hafta sonu kaç saat biçtiniz.. Hafta sonu mu, ıı, zaman yok ama çok oynayamazsın. Ya istersem geceden sabaha kadar pc başında dururum. Sizi rahatsız mı ediyorum, bi zararım dokunmuyo, memnun olacağınıza huysuzlanıyosunuz. Ben kural mural istemiyorum. Sorumluluk da istemiyorum. Bir an önce ayrı bi eve çıkayım, o bana fazlasıyla yeter.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder